Uşak Masaj Salonu Sıla Hanım

Uşak Masaj Salonu Sıla Hanım

“Hazırlanın, sizi şöyle masaya alalım.” Uşak Masaj Salonu
Üzerindeki elbisenin eteği boldu, içerideki odada bir tek iç çamaşırını çıkarıp jinekolog masasına
geçti. Doktorun asistanı, masaya yerleşmesine yardım etti ve üzerine beyaz bir örtü örttü. Ultrasonla
baktığı yumurtalıkları oldukça  hiçbir problemi yoktu. testi için bir spekulum istedi
tabip. Bu aletten hiç hoşlanmıyordu Mine.

Hele bu kullan-at plastik olanlar çıkmadan önce
metalden, buz benzer biçimde bir alet sokuyorlardı ve Mine her defasında bundan nefret ediyordu. Asistan
düzgün boy bir spekulum uzattı, fakat doktor itiraz etti.
“Baksana ne kadar ufak, buraya bu koca alet olur mu? Küçük boylarından getir.”
“Elimizde kalmamış sanırım fakat ameliyathanede bir tane vardı sanki.”
Asistan kız, ameliyathaneden aleti getirmeye gitti ve Mine bacakları açık jinekolog masasında
beklemeye başladı. İlk kere bu şekilde bir durumla karşılaşıyordu.

Önceden spekulumların boyutuna
dikkat etmemişti; spekulum onun için yalnız canını acıtan bir aletti. Demek ki artık başka çeşitleri de
çıkmıştı bunca süre daha sonrasında. İlk kere bir jinekolog masasına on iki yıl önce on altı yaşındayken yatmıştı. O zaman vajinasına herhangi bir spekulum sokulmamıştı. Hem derhal derhal küçüktü bununla birlikte geliş
sebebi çok değişik. Aslen kendisi pek de gönüllü yatmamıştı masaya. İnsanın on altı yaşındayken aklına jinekolağa gitmek gelmezdi. Aslına bakarsan Mine’yi de doktora kız arkadaşları götürmüştü. Onun adına
doktordan buluşma almışlar ve onlarla birlikte doktora gitmesini, muayene olmasını istemişlerdi.

Uşak Masaj Salonu

Bu muayenenin sebebi herhangi bir hastalık falan da değildi. Bekâret denetimine girmesini istemişti
dostları.
Çünkü Mine yazları bir erkekle yakınlaşmıştı. Bu yakınlaşmayı da tüm detaylarıyla kız
arkadaşlarına anlatmıştı.
Mine kız dostlarından çok değişik. İlk kere bir erkekle öpüşen ve farklı zevkleri merak eden
hep o olmuştu. Kız dostlarına anlattığı ilk yakınlaşmasını yaşadığı o gün bir erkekle çırılçıplak bir
yatağı paylaşmıştı. Zevkle öpüşmüşler ve birbirlerinin vücuduna dokunmuşlardı. Mine o gün ilk kere
bir adam karşısında çıplak kalmıştı ve o yıllarda bu icra ettiğinden utanmıştı. Hemen hemen çok gençti. Şimdiki
şeklinde güzelliğinin bilincinde değildi. Her şey ansızın olmuştu. O gün adam arkadaşının evine giderken
bu kadar ileri gideceği hiç aklına gelmemişti. Ne olursa olsun minimumdan altındaki iç çamaşırı kalır
diye ummuştu. Karşısındaki insanın atak hali asla bir şeyin düşündüğü benzer biçimde sonuçlanmasına izin
vermemişti. Soyundukça ve kabaran erkekliğini görmüş oldukça kendisinin de buna bir karşılık vermesi
gerektiğini hissetmişti.